Proloterapi
Proloterapi ağrının giderilmesi amacıyla vücuda az miktarda tahriş edici madde enjekte edilmesi yoluyla uygulanan bir tedavi yöntemidir. Modern tamamlayıcı bir tedavi olan proloterapide genellikle tahriş edici madde olarak dekstroz solüsyonu kullanılır.
Proloterapi vücudun doğal iyileşme yeteneklerini hızlandırarak ağrının hafiflemesini sağlar. Kemik, kas, tendon, bağ ve yumuşak doku diğer bir deyişle kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları olan kişilere uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.
Kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında kullanılan tedavi modalitelerinden biri olan proloterapinin tek başına yeterli olmadığı zamanlar olabilir. Söz konusu problem doktor muayenesiyle belirlendikten sonra altta yatan sebeplere göre tedavi planlanmalıdır. Zayıf eklemler ve tendonlar genellikle beslenme ve yaşam koşullarının kötülüğünden dolayı ortaya çıkar.
Proloterapi Tedavisi Nedir?
Proloterapi eklem ve kas ağrılarının tedavisi amacıyla uygulanan rejeneratif bir tedavidir. Özel olarak hazırlanan solüsyonların vücudun belirli bölgelerine enjekte edildiği yöntem sonucunda bölgede istemli bir inflamasyon oluşturulur. Bağışıklık sisteminin bu inflamasyona yanıt vermesiyle inflamasyon hücrelerinin toplanması/çoğalması ile bir onarım süreci başlatılır. İstemli olarak başlatılan inflamasyon bölgedeki kanlanma artarak dokulardaki iyileşme ve güç kazanma süreci devreye girer.
Proloterapi genellikle 3 ila 5 hafta aralıklarla 4 ila 6 seans şeklinde uygulanır. Daha seyrek ya da sık yapılan tedavilerde tedavinin kalitesinin düşmesi söz konusu olabilir. Proloterapi ağrı kesici değil onarıcı bir tedavi olduğundan etkileri genellikle 2-3 seans sonra ortaya çıkar. Genellikle 1 yıl sonunda en üst düzeye ulaşır.
Proloterapi Neden Yapılır?
Proloterapi, normal hücre ve dokuların büyümesini teşvik etmek için birkaç tedavi seansı sırasında ağrılı ve dejenere olmuş tendon insersiyonları (enteziler), eklemler, bağlar ve bitişik eklem boşluklarına küçük miktarlarda tahriş edici bir solüsyon veren cerrahi olmayan rejeneratif bir enjeksiyon tekniğidir.
Tahriş edici çözeltiler çoğunlukla, normalde vücutta bulunan doğal bir glikoz formu olan dekstroz (d-glukoz) içerir, ancak aynı zamanda polidokanol, manganez, çinko, pomza, ozon, gliserin veya fenol kombinasyonlarını da içerebilir.
Proloterapi Tedavisi Nasıl Yapılıyor?
Proloterapi aşınan, hasar gören, gücünü kaybeden, zayıflayan, yıpranan ve gevşeyen ligament, tendon ve eklemlere proliferatif ve irritan solüsyonların enjekte edilmesine dayanan bir tedavidir. Bu sayede dokuların yenilenmesini ve eski gücüne kavuşmasını sağlar. Enjekte edilen solüsyon doğal şekerden elde edilmekte olup tendonlarla ligamentlerin kemiklere yapışma yerlerinde ve tendonların kaslarla birleşme yerinde enflamasyon oluşturur. Oluşan enflamasyon vücudun iyileştirici mekanizmalarının harekete geçmesini sağlar. Ligament, tendon ve kıkırdaklarda meydana gelen yenilenme sonucu tendon, eklem, ligament ve kas ağrıları tedavi edilebilir.
Proloterapi vücuttaki bağışıklık sisteminin devreye sokulmasına yönelik bir tedavi olup bağışıklık sisteminin güçlendirilmesini sağlayacak beslenme programı ve gerekli durumlarda doğal takviyelerin kullanılması önerilebilir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin baskılanmasına neden olabilecek ilaçların kullanılması proloterapi tedavisini olumsuz yönde etkileyebilir. Diğer yandan kanamaya neden olabilecek kan sulandırıcı ilaçların kullanımına ara verilmelidir.
Hastanın muayenesi sırasında tahlilleri değerlendirilerek tedavi planlanır. İşlem ortalama 30 dakika içinde tamamlanır. Yaralanma bölgesinde ya da zayıflamış alanda istenilen etkinin sağlanabilmesi için genellikle birkaç seansa ihtiyaç duyulur. Seans başı 4 ila 15 enjeksiyon yapılması mümkündür. Seansların tamamlanması için genellikle 3 ila 6 aylık bir sürece gereksinim vardır. Uygulama mutlaka bu alanda yeterli eğitime, deneyime ve uzmanlığa sahip doktorlar tarafından doğru bir teknikle gerçekleştirilmelidir.
Proloterapi tedavisi sonrası enflamasyon ve proliferasyon aşamalarının ardından tedavi edilecek bölgede bir tamir süreci başlar ve eskisinden daha güçlü bir hale gelir. Tendon güçlendiğinden eklemlerin daha iyi stabilize edilmesi mümkün olur. Eklemin güçlenmesiyle birlikte mevcut ağrı şikayetleri de azalır.
Proloterapinin kaç seans uygulanacağı hasta ve hastalığın seyri özelinde belirlenir. Hastanın yaşı, hastalığın süresi, hastanın kilosu, hasarın derecesi, hipotiroidi, obezite, diyabet, metabolik sendrom, alkol ve sigara kullanımı gibi etkenler değerlendirilerek tedavi süresi ve kapsamı planlanır. Genellikle 4 ila 6 seans yeterli olmakla birlikte bazı hastalarda 1-2 bazı hastalarda ise 8-10 seans uygulanması gerekebilir.
Proloterapi tedavisi kapsamında enjeksiyonlar genellikle 3-4 haftalık aralıklarla yapılmakla birlikte tedavinin seyrine göre bu süre 2 haftaya düşürülebileceği gibi 6-8 haftaya kadar kısaltılması da söz konusu olabilir. Seansların ne kadar sürede tamamlanacağı enjeksiyon bölgesinin büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir.
Proloterapi Tedavisi Kimler İçin Uygundur?
Proloterapi; artroz, karpal tünel sendromu, baş ağrısı, diz ağrısı, bel ağrısı, boyun ağrısı, sırt ağrısı, donuk omuz, tenisçi ve golfçü dirseği, topuk dikeni ve plantar fasit, koksidinia, impingement sendromu, eklem gevşeklikleri, tendinit, bursit, ayak bileği ve el bileği burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılar, skolyoz, spondilolistezis ve avasküler nekroz gibi sorunlar yaşayan hastalara uygulanabilir.
Bununla birlikte iç organlardan kaynaklanan ağrılı durumlarda, kanser tedavisi görenlerde, otoimmün hastalığı olanlarda, akut romatizmal alevlenme dönemlerinde, bağışıklık sistemi bozuk ya da baskılanmış hastalarda, beslenme yetersizliğinden dolayı doku iyileşmesi yetersiz olanlarda, herhangi bir nedenle sistemik kortizon kullananlarda ve egzersiz yapma konusunda isteksiz ve uyumsuz olanlarda uygulanmaz. Bu nedenle hasta özelinde değerlendirme yapılması gerekir.
Proloterapi Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?
Proloterapi genellikle kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında uygulanan bir yöntem olarak ifade edilebilir. Tendonlarda ve eklem içi kıkırdak yapılarında diğer vücut bölümlerine göre kanlanma çok daha az olur. Vücuttaki herhangi bir iyileşmenin sağlanması için kandaki büyüme faktörlerinin ve diğer onarıcı moleküllerin olması zorunludur.
Proloterapi; spor yaralanmaları, boyun ağrıları, artroz gibi her türlü eklem kireçlenmeleri, karpal tünel sendromu, boyun fıtıkları, sırt ağrıları, kollarda meydana gelen tenisçi dirseği, golfçü dirseği gibi bazı iskelet-kas rahatsızlıkları, menisküs ve çapraz bağlar gibi özellikle diz ve omuz bağ bozuklukları gibi her türlü eklemdeki bağ yaralanmaları, bel fıtıkları ve topuk dikeni gibi rahatsızlıklarda kullanılabilen bir tedavi yöntemidir.
Proloterapi Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Nasıl Olur?
Proloterapi tedavisinden sonra sertlik ve hafif şişlik oluşması olağan bir durumdur. Ancak bu durum genellikle kısa bir süre içerisinde kendiliğinden düzelir. Hastalar proloterapi tedavisinin yapıldığı gün ya da bir gün sonra normal aktivitelerini kesintisiz bir şekilde yerine getirebilirler. Bazı durumlarda yaklaşık 1 hafta süreyle morarma, şişme, rahatsızlık ve sertlik meydana gelmesi olasıdır.
Proloterapi sonrası şiddetli ağrıyla karşılaşılmaması gerekir. Ateşin eşlik ettiği şiddetli bir ağrı yaşanması halinde enfeksiyon olasılığı söz konusu olduğundan tıbbi yardım alınmakta geç kalınmamalıdır. Bazı hastalara yeni doku büyümesinin teşvik edilmesi için çoklu proloterapi uygulanabilir. Genellikle 4 hafta aralıklarla 3 ila 6 seans uygulanması gündeme gelir.
Tedavi sonrası hastalara 3 gün dinlenmeleri önerilir. Bu süreçte hasta kendini zorlamadan günlük aktivitelerine devam edebilir. Tedavinin ardından enjeksiyon bölgesine ilk 3 gün 3 ila 4 saatte bir 15 ila 20 dakika süreyle sıcak uygulama yapılması tedavinin sağlayacağı faydanın artmasını sağlar. Ancak sıcaklık derecesinin yüksek olmamasına özen gösterilmelidir.
Proloterapi tedavisinde iyileşme süreci hastanın ve hastalığın durumuna göre değişiklik gösterebilir. Hastanın yaşı, kilosu, ek hastalıkları olması, sigara ve alkol kullanması iyileşme sürecini etkileyen faktörler arasında sayılabilir.