Kırık Sonrası Fizik Tedavi
İç ya da dış kuvvetlere bağlı olarak kemik dokusunda ayrılma meydana gelmesi, kemiğin anatomik bütünlüğünün ve devamlılığının bozulması kırık olarak adlandırılır. Etki eden kuvvetlerin derecesine ve kemiğin şoku ne kadar absorbe edebildiğine bağlı olarak kemikteki kırılma çatlaktan bir ya da daha fazla kemiğin kırılmasına hatta komşu eklemlerde çıkışların eşlik etmesine kadar farklılık gösterebilir.
Kırık kemik bütünlüğünün bozulmasından çok daha fazlasıdır. Kırığa neden olan kuvvet yalnızca kemiğin kırılmasına yol açmaz. Aynı zamanda kemiğin çevresindeki deri, tendonlar, damarlar, kaslar, ligamentler, sinirler ve komşu organları da yaralama riski vardır. Bu tür yaralanmalar ortopedik cerrahi girişimlerle acilen tedavi edilmelidir.
Cerrahi tedavi sonrasında da basit kırıklarda tercih edilen tedavi yöntemi olan alçıdan sonra da kırıkların iyileşmesi için hareketsiz kalmanın sağlanması gerekir. Kırığın kaynaması için gereken süre birkaç haftadan birkaç aya kadar farklılık gösterebilir. Ancak hareketsiz kalmak kemik ve kas dokusu üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Kemik ve kas erimesi olarak da adlandırılan bu durum hareketsizlik nedeniyle kemik ve kas dokularının zayıflaması olarak tanımlanabilir. Hareketsizlik sonucu genellikle ilk haftadan sonra yumuşak dokular esnekliğini kaybetmeye başladığı gibi birkaç hafta içerisinde de eklemlerde hareket kısıtlılığı gelişmesi söz konusu olur.
Kırık Sonrası Fizik Tedavi Nedir?
Kırık kemik ya da kemiklerin varlığında fizik tedavi normal hareket, güç ve fonksiyonlarını geri kazanılması amacıyla uygulanır. Kemik kırıkları, kemiğin en uygun şekilde iyileşmesi ve hizalanması için hızlı tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyar. Kırık oluşumunun ardından doktor, kemiği iyileşmesini sağlayacak şekilde düzgün pozisyonda konumlandırır. Kırığın daha ciddi olduğu durumlarda tüm kemik parçalarının doğru yerde konumlandırıldığından ve iyileşmenin gerçekleşeceğinden emin olunması noktasında ameliyata gereksinim duyulabilir.
Kemik kırılmasından sonra doğru iyileşmenin sağlanması için kemik hareketsiz hale getirilmelidir. Bunun için genellikle alçıdan faydalanılır. Basit kırıklar için çıkarılabilir alçı uygulanarak yaralanma bölgesi çevresinde hafif hareketler meydana gelmesine izin verilebilir. Daha komplike kırıklardan ya da cerrahi prosedürlerden sonra, çıkarılamayan bir alçı kullanımına gereksinim duyulabilir. Omuz ya da kol kırıklarında kolun hareketsiz kalmasının sağlanması için askı takılması ihtiyacı doğabilir.
Kırık Sonrası Fizik Tedavi Neden Yapılıyor?
Kemiklerdeki kırıkların neden olduğu hareketsiz kalmaya bağlı olarak meydana gelen kas ve kemik erimeleri ile eklem hareketlerindeki kısıtlanmalar ciddi düzeyde fonksiyon kayıpları yaşanmasına yol açabilir.
Hareketsiz kalan eklemlerin ve kasların zayıflamaya başlamasının neden olduğu fonksiyon kaybı ve hareket kabiliyeti kısıtlılığının önlenmesi için fizik tedavi rehabilitasyonundan yararlanılması gereklidir. Bu bağlamda fizyoterapi eklemlerle kasların güçlenmesinde ve işlevini yerine getirmesinde önemli bir rol üstlenmektedir.
Kırık Sonrası Fizik Tedavi Nasıl Yapılıyor?
Kemikteki kırığın ya da kırıkların immobilize edildiği dönemde ödemin dağıtılması, eklem hareket açıklığının, kas gücünün ve becerinin korunması için fizik tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması önemlidir. Erken rehabilitasyon programı; rehabilitasyon ile scar oluşumunu, atrofi, kontraktür ve yapışıklıkların önlenmesi, tendonların kayıcılığıyla kas liflerinin uzunluğunun korunması noktasında önemlidir.
Böylece hareketsizliğin olumsuz yönde etkilediği eklemler kısa süre içinde eski fonksiyonelliklerini geri kazanırlar. Geç dönemdeki tedavi; kas becerilerinin korunmasına, kas gücünün artırılmasına, dolaşım düzeninin sağlanmasına, eklem hareket açıklıklarının genişletilmesine, fibröz dokunun yumuşatılmasına, mevcut ödemin giderilmesine odaklanır.
Rehabilitasyon kırığın yerine, durumuna ve hastanın özelliklerine göre değişir. Öncelikle yeterli kaynama olup olmadığı değerlendirilmelidir. Kırıktan sonra hastalar genelde koltuk değneği ya da kanedyen yardımıyla yürür. Bu süreçte kırık nedeniyle hareketsizlik gerektirmeyen tüm eklemelere egzersiz yaptırılır. Eklem hareket açıklığı, germe ve güçlendirme şeklinde düzenlenen egzersizler fizyoterapist gözetiminde yapılarak immobilite ile mobilizasyon arasındaki dengenin bulunmasına odaklanılır.
Yüzeysel uygulamalar, TENS, lazer, hidroterapi, sıcak uygulamalar, ultrason ve elektrik stimülasyonu gibi fizik tedavi uygulamalarından kırık tedavisinin hem akut döneminde hem takip eden rehabilitasyon döneminde faydalanılabilir. Bu sayede ağrı ve ödem azaltılabildiği gibi kırık iyileşmesi sürecine de olumlu fayda sağlar.
Kemik kırıklarına zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmesi halinde herhangi bir sorunla karşı karşıya kalınması riski olmadan birkaç yıl içinde tamamen eski haline dönmesi mümkündür. Kemik kırığı olan hastalar açısından dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; mobilizasyon ile immobilizasyon arasındaki dengeyi iyi sağlamak, oluşabilecek komplikasyonları önlemek böylece yaralı bölgenin eski işlevselliğine kavuşması yoluyla günlük yaşama sorunsuz bir şekilde geri dönmektir.
Kırık sonrası fizik tedavi kapsamında normal eklem hareket açıklığı egzersizleri, aktif-assistif normal eklem hareketi, dirençli normal eklem hareketi egzersizleri, pasif normal eklem hareketi, aktif normal eklem hareketi egzersizleri uygulandığı gibi yumuşak dokuların esnekliğini geri kazandırmak için germe egzersizlerinden yararlanılır. Kemik kırığı sonrası zayıflayan kasların güçlendirilmesi için izometrik, izokinetik ve izotonik kuvvetlendirme egzersizlerine başvurulabilir. Uzun süren istirahat dönemleri süresince azalan kas ile kalp-damar sistemi enduransının artırılması için endurans egzersizlerine başvurulabilir. Diğer yandan kırık sonrası fizik tedavi egzersizlerinin ayrılmaz parçaları arasında denge-koordinasyon egzersizleriyle propriosepsiyon egzersizleri sayılabilir.
Kırık bölgesindeki eklemlerde hareket kısıtlılığı bulunuyorsa eklemin normal fonksiyonunu yerine getirebilmesi için hareketlerinin açılması gereklidir. Bunun için derin dokularda ısınma ve esneklik artışı sağlama özelliğine sahip ultrasonik ses dalgalarından ya da kısa dalgalardan yararlanılır. Daha sonra fizyoterapist ağrı sınırında germe egzersizi uygulamakla birlikte dokuların durumuna ve hastanın toleransına göre germe derecesi fizyoterapist tarafından ayarlanmalıdır. Diğer yandan germe egzersizleriyle birlikte aktif ve pasif güçlendirme egzersizlerine de başvurulması gerekliliği gündeme gelebilir.
Kırık Sonrası Fizik Tedavi Kimler İçin Uygundur?
Kırık sonrası fizik tedavi, kırık sonrası olası olumsuzlukların yaşanmasının engellenmesi için kemik kırılması sorunu yaşayan kişilere uygulanabilen bir yöntemdir. Kemik ya da kemiklerinde kırılma olan hasta detaylı bir şekilde muayene edilerek mevcut durumu ve uygulanması gereken fizik tedavi prosedürünün kapsamı belirlenir. Kırığın olduğu bölgede mevcut eklem zayıflıklarıyla kas erimesi durumu değerlendirilir ve hangi aşamada olduğu tespit edilir.
Ayrıca diz, ayak bileği, dirsek, omuz ve el bileği gibi eklemlerdeki hareket kısıtlılığı değerlendirilir. Bu değerlendirmelerin yanı sıra kırığın bulunduğu bölgede iyileşmenin tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesi için bazı görüntüleme tekniklerinden de faydalanılır. Elde edilen ayrıntılı rapor dahilinde hasta özelinde fizik tedavi programı hazırlanarak uygulamalara başlanır.
Kırık Sonrası Fizik Tedavi Sonrası İyileşme Süreci Nasıl Olur?
Kemik kırığı oluştuktan sonra enflamasyon fazı, tamir fazı ve remodelling fazı olmak üzere 3 aşamalı iyileşme dönemi başlamakla birlikte bu süreci olumlu ve olumsuz yönde etkileyen bazı faktörler vardır.
Kemik kırığı olduğunda ilk olarak kırık uçlar karşı karşıya getirilerek sabitlenir. Daha sonra kırık sonrası fizik tedavi uygulamaları başlar.