Glutatyon

Glutatyon

Glutatyon Tedavisi Neden Yapılır

Sistein, glisilin ve glutaminden oluşan tripeptit bir protein kompleksi olan glutatyon son yıllarda sağlıklı yaşamın sırlarından biri olarak kabul edilmektedir. Çok güçlü bir antioksidan olan glutatuyon hücrelerde zarara neden olabilecek serbest oksijen radikallerini etkisiz hale getirme yoluyla vücudu korur. Glutatyonun antioksidan etkisinin C vitamininden çok daha fazla olduğu bilinmektedir.

Vücutta doğal olarak üretilen bir madde olan glutatyonun düzeyi; yaş, sigara, alkol, toksik maddeler, kötü beslenme, ilaçlar ve çevresel faktörlere bağlı olarak zaman içerisinde azalır. Bu nedenle belirli bir zamandan sonra sağlıklı bir yaşlanma süreci için glutatyonun dışarıdan alınmasına gerek duyulur.

Glutatyon, uzun süreli sigara ve alkol kullanımı gibi vücutta yarattığı zararların önlenmesinde önemli bir rol oynar. Yaş almaya bağlı olarak oluşan sağlık sorunlarıyla birlikte kanser, damar hastalıkları, bunama gibi kronik hastalıkların ortaya çıkmasında serbest radikaller büyük etkiye sahiptir. Bununla birlikte glutatyon tedavisi söz konusu kronik hastalıkların ortaya çıkması riskini azaltır.

Glutatyon vücudun birçok zararlı etkenden korunması konusunda önemli bir rol üstlenmesinin yanı sıra sahip olduğu güçlü detoks etkisi sayesinde dokularda biriken serbest oksijen radikalinin zararlı etkilerine karşı da koruma sağlar. Aynı zamanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde ve korunmasında da etkili bir role sahiptir. 

Yaş alma, stres, kirlilik, çevresel toksinler, UV radyasyonuna ya da sigara dumanına maruziyet, aşırı alkol tüketimi, HIV ve AIDS, kemoterapi ve kanser, vücutta zarara neden olabilecek enfeksiyonlar, kadmiyuma maruziyet, beslenme tarzı ile diyabet, kalp hastalığı, kistik fibroz, Parkinson dahil olmak üzere düşük glutatyon seviyeleriyle ilişkili bazı hastalıklar glutatyon seviyesinde düşmeye neden olabilir. Glutatyon tedavisi antoksidanların dengelenmesi ve zararlı serbest radikallerin nötralize edilmesinde önemli rol oynar. 

Glutatyon seviyesi düşük olan kişilerin glutatyon takviyesine ihtiyacı vardır. Vücut sisteminde yeterli glutatyon olmaması felç ve kalp hastalığı gibi ciddi durumlar gelişmesine neden olabilir. Ya da mevcutta bulunan hastalıkların seyri glutatyon seviyesi düşük olduğundan kötüleşebilir.

Glutatyon Tedavisi Neden Yapılır?

Beslenme ile vücudun elde ettiği miktara el olarak damar ya da ağız yoluyla glutatyon alınabilir. Glutatyonun vücuda alınması ve aktif bir şekilde kullanılmaya başlanmasının en etkili yolu vücuda damar yoluyla alınmasıdır. Uygulama damar yoluyla ağrısız bir şekilde üstelik 10 ila 15 dakika gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilir.

Toz halinde tek kullanımlık steril flakon halinde temin edilen glutatyon dozu uygulamadan önce serumla karıştırılır. Glutatyon damar yoluyla alındığında doğrudan bir şekilde kana karışır. Bu sayede glutatyon vücuttaki serbest radikallerle hızlı bir şekilde savaşmaya başlar ve vücut hücrelerinin korunması sağlanır.

Glutatyon tedavisi genellikle haftada 1 ya da 2 seans olmak üzere toplamda 6 seans şeklinde uygulanır. 6 seansın tamamlanmasının ardından gerek görülmesi halinde 6 seanslık yeni bir uygulama daha yapılabilir. 

Genellikle 2.seansın ardından etkiler fark edilmeye başlar. 6.seans tamamlandıktan sonra tüm etkiler belirgin bir şekilde görülebilir. Etkili 2 ila 4 ay süren glutatyon tedavisi istendiği zaman tekrarlanabilir.

Glutatyon Tedavisi Kimler İçin Uygundur?

Vücuttaki glutatyon seviyesi genellikle 20’li yaşlardan itibaren azalmaya başlar. Eğer vücudun bir enfeksiyonla savaşması söz konusuysa bu eksiklik daha ciddi noktalara ulaşır. Glutatyon kişinin genel sağlığı için de vücuttaki hücrelerin uygun işlevi için de çok kritik bir rol üstlendiğinden aynı zamanda doğal bir takviye olma özelliği taşıdığından glutatyon tedavisi hemen herkesin yararınadır.

Glutatyon Tedavisi

Glutatyon hamilelik ve emzirme dönemindeki kadınlara ve çocuklara uygulanamaz. Kanser tedavisi gören, aktif kemoterapi ve radyoterapi döneminde bulunan kişiler glutatyon tedavisi alamaz. Bununla birlikte tedavi sürecinin tamamlanmasının ardından vücudun daha hızlı bir toparlanma süreci yaşayabilmesi adına glutatyon takviyesinden faydalanılabilir.

Glutatyon Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Glutatyon tedavisi; fibromiyalji, romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi her tür enflamatuar ve romatizmal hastalık, diyabet ve insülin direnci, psöriasis, cilt hastalıkları, akne, cilt leke ve kırışıklıklarında kullanılabilir.

Glutatyon Tedavisi Hangi Hastalıklara İyi Gelir

Bunların yanı sıra kronik yorgunluk sendromu, Parkinson hastalığı, ALS, Alzheimer hastalığı, felç ve Multipl Skleroz gibi dejeneratif nörolojik hastalıklarda glutatyon tedavisinden yararlanılabilir. Aynı zamanda sigaranın ve alkolün zararlı etkilerinin giderilmesinde, kemoterapi ve radyoterapi sonrası hastanın daha hızlı toparlanmasında, sporcu desteği olarak ve kas performansının artırılmasında glutatyon tedavisinin kullanılması gündeme gelebilir.

 

Glutatyon tedavisi kandaki protein ve enzim seviyesinin artmasını sağlar. Oksidatif stresi azalttığı gibi karaciğer yağlanması oluşmasını geciktirici etki yaratır. Sigara ve alkol kullanımının neden olduğu toksik etkiyi yok eder. Hücreleri koruyup yenileyerek yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasını geciktirir. Bağışıklık sistemini güçlendirdiği gibi yaşlı kişilerde insülin direncinin azaltılmasında rol oynar. 

Parkinson hastalığının belirtilerinin azalmasını sağlamasının yanı sıra daha genç ve canlı görünen bir cilde sahip olma imkanı verir. Glutatyon uyku apnesi ve otizm tedavisinde kullanılabildiği gibi Alzheimer tedavisinde de aktif bir rol üstlenir.

Glutatyon Tedavisi Sonrası İyileşme Süreci Nasıl Olur?

Glutatyon tedavisinden sonra hastalar günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilmektedirler. Glutatyon tedavisinde normal şartlar altında vücutta bulunan bir bileşik kullandığı ve tedavi bu bileşiğin yoğunluğunun artırılmasına odaklandığı için herhangi bir yan etkiye neden olmaz. Buna bağlı olarak glutatyon tedavisi uygulandıktan sonra, gerçekleştirilen tedaviye bağlı olarak herhangi bir risk ya da komplikasyon oluşmaz.

Randevu Alın

Blog Yazılarımız

Open chat
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabiliriz?